LATMOS NEDİR, NERESİDİR?

Latmos, giderek daha çok bilinse de tartışmalı bir kavram, günümüzde daha çok Bafa Gölü'nün hemen kuzeyindeki Beşparmak Dağları adıyla tanımlanan dağlık bölgenin eski adı olarak dile getirilse de sınırları belirsiz bir bölge aslında. 

Bafa Gölü'nün günümüzden ikibin yıl kadar önce henüz Ege Denizi'nden kopmamış ve Latmos Körfezi olarak adlandırıldığı dönemlerde bir liman kenti olarak son zamanlarını yaşayan Herakleia antik kenti Herakleia ad Latmos (Latmos Herakleia'sı) olarak biliniyordu. Bu tanımlama MÖ 4 - 3. yüzyılda eski Latmos antik kentinin Herakleia'ya taşınmasından mıdır yoksa tüm bölgenin Latmos olarak bilinmesinden midir belirsiz. 

Anadolu'daki birçok antik kent aynı ismi taşırken "ad" bağlacıyla bulundukları bölgenin kenti olarak tanımlanmış, Antiocheia ad Meandrum ve Antiocheia as Psidia gibi. Bunlara benzer olarak Herakleia ad Latmos da belki de eski kent Latmos'a atfen değil bulunduğu bölgeyi tanımlamak için kullanılmış bir isim olabilir. 

Peki neresidir Latmos Bölgesi, aynı adı taşıdığı körfez ve antik kentin çevresi mi yoksa daha geniş bir bölge mi?

Günümüzde, Beşparmak Dağları olarak bilinen Büyük Menderes Ovası’ndan Milas Ovası'na, Söke Ovası’ndan Karpuzlu Ovası’na uzanan çok geniş dağlık bir bölgenin geçmişteki adı olarak kullanılıyor Latmos ama geçmişte Çine'yle Yatağan arasındaki Gökbel Dağı ve Çine'yle Bozdoğan arasındaki Madran Dağı'nı da kapsayacak geniş bir bölgenin adı olarak da kullanılmış. 

Aslında, jeolojik ve kültürel özellikleriyle çok benzer olan Madran, Gökbel ve Beşparmak Dağları'nın bütün olarak bir isimle tanımlanması hiç yanlış olmayabilir, jeolojik olarak Menderes Masifi'nin parçası olan bu dağlar günümüzde Doğu ve Batı Menteşe Dağları olarak tanımlansa da aslında bir bütünün parçaları sanki. Çoğunluğu Beşparmak Dağları'nda bulunan yaklaşık sekiz bin yıl öncesine tarihlenen kaya resimleri Gökbel ve Madran Dağı'nda da bulunmuş durumda, her üç dağda da yapısal özellikleri birbirine çok benzeyen antik kentler, kaleler ve kuleler mevcut, MS 7-8. yüzyıla tarihlenen Hristiyan kilise ve yerleşimleri üç dağda da varlıklarını sürdürüyorlar, ilk Türk yerleşimlerinin izleri Akçay Ovası'ndan Bafa Gölü'ne kadar saptanabiliyor. 

Fıstık Çamı ormanları, bal üretimi yapılan Kızılçam ormanları, zeytincilik ve hayvancılık da bu üç dağın günümüzde de süre giden ortak özellikleri. 

Latmos'u Akçay Ovası'ndan Bafa Gölü'ne kadar Madran, Gökbel ve Beşparmak Dağları'nı kapsayacak bir bölge olarak tanımlamak mümkün olsa da belki de en doğru tanımlama, belirgin bir sınır çizmeksizin şu şekilde yapılabilir; "Anadolu'nun en eski kayaçlarının oluşturduğu coğrafya üzerinde binlerce yıllık insan yaşamının izlerini taşıyan çok özel bir yer, sadece bir coğrafi isim değil, coğrafyayla bütünleşmiş yaban ve insan hayatını kapsayan bir kavram".

Latmos’u eşsiz kılan özelliklerden ilki, jeolojik yapısıdır. Coğrafyayı oluşturan gnays kayalar, Anadolu’nun en eski jeolojik oluşumlarındandır. Bugün Madran, Gökbel ve Beşparmak Dağları'nda gördüğümüz o şekilden şekile giren devasa kayalar 500 milyon yıl kadar önce Dünya’da yaşamın yeni başladığı dönemlerde süper ana kıta Pangea’nın derinliklerinde, yüksek basınç ve sıcaklık altında başkalaşıma uğrayan magmatik kayaçlardır.

Günümüzden 65 milyon yıl önce başlayıp 12 milyon yıl önce tamamlanan bir süreçte Tetis Okyanusu tabanı yükselerek Anadolu’yu oluştururken en az 500 milyon yıllık ortognays kayaçlar da Mozambik Çukuru'ndan yükselip  Anadolu’nun jeolojik olarak en yaşlı yerlerinden biri olan Latmos'u oluştururlar..

Latmos’un kayaçlarının başkalaşımı sonra da devam eder. Zamanın, havanın ve suyun yarattığı, görenlerin hayal gücünü zorlayan biçimleriyle farklı hayvan ya da insan figürlerine benzeşen gnays kayalar özellikle Beşparmak Dağları'nın en yüksek noktasını oluşturan Tekerlek Tepe, Beşparmak zirveleri, Arslankaya, Sırtlankaya, Kulaklıkaya gibi yerel halkın benzeştirerek verdiği isimlerle kimlik bulurlar.

Latmos’un coğrafî olarak şekillenmesi, bu jeolojik hareketlerle sınırlı kalmaz, Latmos Körfezi’yken Büyük Menderes Nehri’nin getirdiği alüvyonların körfez ağzını doldurması sonucunda oluşan Bafa Gölü günümüzde de Latmos'un çok özel bir parçasıdır. 

Bugün, Madran Dağı'nın güneyinde, Gökbel Dağı ya da Beşparmak Dağları'nda dolaşırken coğrafya ve kültürel özellikleri ayırt edemezsiniz, binlerce yıldır süren yaşam izleri iç içe dokunmuş gibidir, Madran Dağı'ndaki kaya ambarları, Gökbel ve Beşparmaklardaki kaya sığınakları ve kovanlıklar doğanın sunduklarını kullanan insan kültürünün örnekleri olarak varlıklarını hala sürdürüyorlar.












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

LATMOS NOTLARI LİSTESİ